Sedef Hastalığı için Başvurulan Bitkisel Yöntemler Nelerdir?

Sedef hastalığında normal tedavi sürecinin yanı sıra bitkisel tedavi süreçleri de bulunmaktadır. Uzmanların tavsiyelerine göre bu süreçlerden yararlanabilirsiniz.

Sedef Hastalığında Bitkisel Tedavi

Ciddi bir deri hastalığı olarak bilinen sedef hastalığı, hem kadın hem de erkeklerde ortaya çıkabilir. Ayrıca bu hastalık her yaşta da görülebilmektedir. Hastalığını nedenlerine kısaca bakacak olursak, genetik yatkınlık ve stres faktörlerinin ön plânda olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bu hastalığın nedenleri tam olarak tespit edilememiştir ancak ailesinden bir bireyde sedef hastalığı olanların bu hastalığa yakalanabileceği görüşü yaygındır. Buna bağlı olarak aşırı sigara ve alkol tüketimi de sedefe davetiye çıkaran durumlardandır. Hastalığın belirtileri hakkında ise şu maddeler sıralanabilir;

• Kaşıntılı bir sürecin başlaması
• Kaşınan bölgelerde beyaz kepeklerin oluşması
• Eklemlerde tutulma
• Eklemlerde sertlik ve ağrılar
• Tırnak tutulmaları
• Tırnakta şekil ve renk değişikliği

Bu belirtilerin ortaya çıkmasından sonra hızlı bir şekilde muayene olunmalıdır. Muayene olduktan sonra doktorunuz gerekli olan tedavi sürecini sizlerle paylaşacaktır. Buna ek olarak hastalığın tanısını konulma süreci de oldukça kolaydır. Genel olarak görüntüleme tetkikleri kullanır ya da biyopsi tercih edilir. Şimdi sizlere sedef bitkisel tedavi ile ilgili şifalı bitkileri ve bitkisel tedavilerin ne şekilde tercih edilebileceğini aktarıyor olacağız.

Sedef Hastalığında Hangi Bitkiler Kullanılabilir?

Sedef hastalığında bitkisel tedavi seçeneklerinin fazla olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle elma sirkesi, çay ağacı yağı, kapsaisin, zerdeçal, deve dikeni ve zeytinyağının bu hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Çok eski zamanlardan beri kullanılan elma sirkesi, daha çok kaşıntıları ortadan kaldırmak için kullanılmaktadır. Buna ek olarak organik olarak alacağınız elma sirkesini haftalık olarak saçlı derinizde uygulayabilirsiniz. Ortaya çıkabilecek yanma şikâyetini azaltmak amacıyla da sirkeyi sulandırabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda, bazı hastaların sirkeyi bekletmelerinin ardından saçlı deride kullandıkları ve herhangi bir sorun yaşamadıkları ortaya çıkarılmıştır.

Elma sirkesinden sonra çay ağacı yağının da şifalı bitkiler arasında olduğu tespit edilmiştir. Bu bitki Avustralya’ya özgüdür ve pek çok faydası bulunmaktadır. En önemli faydası ise antiseptik olmasıdır. Yani cilt üzerinde oldukça etkilidir. Günümüzde bu yağı içeren şampuanlar da kullanılabilir.

Kapsaisin adı verilen bir madde de sedef hastalığına iyi gelmektedir. Öncelikle bu maddenin acı biber içindeki önemli bir madde olduğunu söyleyebiliriz. Pullanmaları önleyebilen bu madde, zeytinyağı ile karıştırılarak ağrılı bölgelere sürülebilir. Aynı zamanda kaşıntıyı da rahatlattığı bilinmektedir.

Zerdeçal ve Zeytinyağı Kullanımı

Sedef hastalığı bitkisel çözüm konusunda iltihap giderici özelliğe sahip olan zerdeçalı mutlaka kullanmalısınız. Yemeklerde tablet olarak da tüketilebilen bu bitki, sedef belirtilerini azaltabilir. Ayrıca bu bitkiyi kullanmak için öncelikle doktorunuza danışmanız gerekiyor.

Sedef hastalığı için deve dikeni bitkisi de önerilmektedir. Bağışıklık sistemini düzenlemeye yarayan bu bitkinin ciltteki pullanmaları engellediği aktarılmaktadır. Elbette bu konuyla ilgili en doğru bilgiyi doktorunuz sizlerle paylaşacaktır.

Sedef Hastaları için Öneriler

Sedef hastalarının tedavi boyunca uygulaması gereken bazı durumlar vardır. Öncelikle cildinizin kurumasını engellemek amacıyla yaşadığınız ortamın nemli olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca cildiniz için gündelik olarak kullandığınız bakım ürünlerinin kimyasal özellikte olmaması önemlidir.

Sedef hastalarının duş alma süreci de son derece önemlidir. Mutlaka ılık su ile duş alınmalı ve duştan sonra nemlendirici kullanılmalıdır. Bazı araştırmalara göre güneş banyosu yapmak da sedef yaralarına iyi gelmektedir.

Tüketeceğiniz yemeklerde bol miktarda iltihap önleyici ürünler kullanmalısınız. Özellikle zerdeçal, acı biber ve biberiye tüketimine özen gösterebilirsiniz. Ayrıca glütensiz besin kaynaklarını tüketmeniz önemlidir. Kara buğday ve esmer pirinç bu besin kaynaklarına örnektir.

Haftalık olarak 3 defa omega-3 içerikli ürünler tüketmeniz gerekir. Sardalye, alabalık, somon balığı ve ton balığı bu ürünlere örnektir. Unutmayın, sedef hastalığının farklı çeşitleri vardır. Sizlerle paylaştığımız bu öneriler henüz başlangıç aşamasında olan sedefin belirtilerini azaltmak için sunulmuştur. Ayrıca bitkisel ürünlere başvurmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Çünkü tansiyon ve şeker gibi rahatsızlıkları bulunan kişilerde bazı bitkisel ürünler farklı sorunlara neden olabilir. Alternatif tedavi seçenekleri fazla olsa da geri dönüşü olmayan sağlık problemlerine sebep olabildiği unutulmamalıdır.