Cilt Hastalıkların Nedenleri
Tedavi Yöntemleri ve Bakımı

Zona Hastalığı ile Oluşan Tehlikeler ve Ölüm Riski

Zona hastalığı, ciddi bir deri hastalığı olup hastanın yaşımını oldukça olumsuz etkileyebilmektedir. Erken dönemlerde tedavisi mümkündür ve genellikle herhangi bir iz bırakmadan geçer.

Zona Hastalığı Zararları

Hastalık, deride döküntü, kaşıntı ve kızarıklık ile kendini göstermektedir. Hastalık zor ve sancılı bir sürece sebebiyet vermektedir. Bu sebep ile hastalarda yoğun düzeyde rahatlatılma arzusu oluşmaktadır. Bu tip deri rahatsızlıkları hep görsel açıdan hem de sağlıksal açıdan hastaları tedirgin etmektedir. Zona hastalığı geçiren bir hasta bu süreçte hem bedensel hem de psikolojik olarak zarar görmektedir. Hastalık, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. Su çiçeği geçirmiş olan bireylerde görülebilir. Virüs, uzun süre kişinin vücudundaki sinirlere yerleşip orada kalabilir ve yıllar sonra ortaya çıkıp kendini gösterebilir. Hastaların bu dönemdeki en büyük şikayetleri, derilerindeki yanma ve acı hissi olmaktadır. Hastalık tedavi edilebilir ve geride bir iz kalmadan geçmesi sağlanabilir.

Hastalık, kişinin derisinde tahrişe ve yara oluşumunu andıran bir görüntüye sebebiyet vermektedir. Bunun haricinde rahatsızlık genelde yayılmaz ve tek bir bölgede gelişmeye devam eder. Vücudun farklı bölgelerinde çıkarak kişinin bedenine daha çok zarar verebilir. Tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sonuçlar doğurabilir ve hastaya verdiği zarar artabilir. Hastalık kişiyi öldürmez. Fakat bazı istisnai durumlarda bu hastalık ölüm ile sonuçlanabilmektedir. Hastanın bağışıklık sistemi çok zayıflar ise virüs, hastanın iç organlarına etki edebilir ve hastayı ölüme sürükleyebilir. Bu durumun gerçekleşmesi için hastanın bağışıklık sisteminin son derece zayıf olması ve hastalığın tedavisinin geciktirilmesi gerekmektedir.

Nelere Yol Açar?

Zona hastalığı, bir deri hastalığı olduğundan dolayı ilk başta kişinin cildine ve görünüşüne zarar vermektedir. Hastalığın belirtileri kaşıntı ve deri dökülmesi ile ortaya çıkmaktadır. Hasta, yarasını kaşır ise bölge daha çok tahriş olabilir. Hastalık, kişinin cildinin belirgin bölgelerinde sancı hissetmesine de yol açabilmektedir. Hastalık, cildin üzerinde kabarcıklar varmış gibi görünmesine sebep olur ve hastaya acı verir. Hastalığın yol açtığı diğer durumlar ise şu şekilde sıralanabilir;

  • Yüksek ateş,
  • Yorgunluk hissi,
  • Halsizlik,
  • Deri üzerinde yoğun derecede acı ve yanma hissiyatı,
  • Mide ağrısı,
  • Böbrek ağrısı,
  • Safra kesesi ağrısı

Bunların yanı sıra hastalık, kişinin kendini kötü ve güvensiz hissetmesine ve toplumdan kaçınmasına da yol açabilmektedir. Hastalık bulaşıcı olmasa da çevre faktörler tarafından bulaşıcı olarak algılanabilir ve hastadan uzak durulma durumu oluşabilir. Bu durumda hasta, psikolojik olarak da durumdan etkilenmeye başlar.

 Nasıl Tedavi Edilir?

Hastalık, mutlak suret ile tedavi edilmelidir. Hasta, bu durumu kendi başına tedavi etmeye çalışmaktan kaçınmalı ve bir uzmana görünmelidir. Aksi takdirde hastanın kendi iradesi ile kullanacağı çeşitli krem ve ilaçlar durumu daha da ciddiye götürebilir ve kişiye daha büyük zararlar verebilir. Hastalık, sinir uçlarını etkilediğinden dolayı hasta için ilerleyen dönemlerde tehlike oluşturabilir. Doktorlar tarafından incelendikten sonra önerilen krem ve ilaçlar hastanın rahatlamasını sağlar ve acılarının geçmesine yardımcı olur. Bu kremler sayesinde bir süre sonra zona hastalığı da deriden yok olmaya başlar ve hasta iyileşme sürecine girmiş olur. Zaman zaman bazı testler yardımı ile hastalık, ortaya çıkmadan tespit edilebilmektedir. Bu şekilde hastanın acılı ve sancılı bir süreci atlatması sağlanabilir. Böylece hastalık, henüz baş göstermeden tedavi edilebilir. Hasta, herhangi bir sebep ile hastaneye gittiğinde durum anlaşılabilir. Bunun haricinde bilinçli hastalar vücutlarında yanma ve ağrı hissinin baskın olduğunu fark ettiklerinde kontrole gidebilirler. Her iki durumda da vücutta henüz yaralar meydana gelmeden hastalık için önlem alınabilir. Yanma ve ağrı hissi baş gösterdikten ve hastaya zona teşhisi konulduktan en geç üç gün sonra tedavinin başlatılması gerekmektedir. Böylece hastalığın daha da ilerlemesi önlenmiş olacaktır.

Hastalık genel olarak ölümcül değildir. Fakat tedavi edilmezse tekrar baş gösterebilir ve hastanın bağışıklık sistemini de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sebeple hastalığın tedavisi esnasında doktorun verdiği kremler kesinlikle aksatılmadan kullanılması ve hasta bol miktarda dinlenmelidir. Bu tip hastalıkların sebeplerinin çeşitli virüsler olduğu unutulmamalı ve tedavi süresince beslenme ve sağlığa da son derece özen gösterilmelidir. Hastalık çeşitli bitkisel yollar ile de tedavi edilebilir. Bu tedavi yöntemleri kesin sonuç vermese de hastanın acılarının hafiflemesine yardımcı olabilir. Bu tedavileri evde uygulamak da son derece kolaydır. Örneğin; 6 adet lahana yaprağını bir rondodan geçirip daha sonrasında püre haline gelmiş olan lahanaları bir tülbent yardımı ile yaraların olduğu bölgeye sarabilirsiniz. Bu yöntem, yaraların cildinize verdiği hasarı azaltırken bir yandan da acılarınızın da hafiflemesine yardımcı olacaktır.




1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (toplam 1 oy, ortalama: 5,00 en yüksek 5)
Loading...

Yorum ekle