Zona Hastalığı Ağrısına İyi Gelen Yöntemler ve Besinler
Zona zoster olarak bilinen rahatsızlık, cildin kabarması ve yaralar oluşması olarak bilinmektedir. Hastalık, zona virüsü sebebi ile ortaya çıktığından dolayı bu virüsün adını almıştır.
Zona Hastalığı Nereye Vurur?
Zona virüsü ilk başta kişinin vücudunda yer alan sinirlerde meydana gelir. Zamanla bu virüs sinir uçlarına doğru ilerler ve sonunda derinin yüzeyine çıkarak yara ve kabarcık görüntüsü oluşturur. Hastalık vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkabilmektedir. Hastalık vücutta yayılmaz. Bu özellik zona hastalığının belirgin bir özelliğidir. Vücutta çıkan yaralar, diğer bölgelere bulaşmaz ve yara tek bir bölgede büyümeye devam eder. Bu bölgeleri şu şekilde sıralayabiliriz;
- Göğüs bölgesi,
- Sırt bölgesi,
- Boyun bölgesi,
- Kollar,
- Bacaklar,
- Yüz,
- Bel bölgesi,
- Karın bölgesi
Hastalık, neredeyse vücudun her bölgesinde ortaya çıkabilmektedir. Fakat rahatsızlığın en sık rastlandığı bölgeler; göğüs ve sırt bölgesi olarak bilinmektedir. Özellikle karın ve bel bölgesinde yaralar görülen hastaların daha fazla canlarının yandığı tespit edilmiştir. Yüz bölgesinde bu durum çok nadiren ortaya çıkmaktadır. Yüzünde yaralar çıkan hastalar genellikle psikolojik olarak da kötü etkilenmektedirler. Hastalık ilerlediği takdirde vücudun iç organlarını da etkilemeye başlar ve daha sonrasında ciddi problemlere yol açabilir. Bazı hastalarda böbrek ve safra ağrıları da gözlemlenmektedir. Vücudun herhangi bir bölgesinde baş gösteren zona hastalığının ağrı ve sancıları çeşitli organları da etkileyebilmektedir.
Zona Ağrılarına Ne İyi Gelir?
Zona ağrıları genellikle rahatsızlığın başlangıç döneminden son anına kadar devam etmekte ve hastaları son derece rahatsız etmektedir. Oldukça acılı ve sancılı bir döneme girilmesine sebep olan bu hastalık inatçı bir hastalık olarak tanımlanabilir. Hastalığın sebebiyet verdiği yaralar meydana gelmeden önce tedaviye başlanır ise hasta daha az acı çekecek ve vücudunda yaralar oluşmasından kurtulacaktır. Bu sebeple hastalık fark edildiğinde çeşitli bitkisel yöntemler de uygulanabilir. Hastalığa iyi gelen belli bir besin yoktur. Fakat birçok açıdan son derece faydalı olan sarımsağın deri hastalıklarını daha da kışkırttığı bilinmektedir. Bu sebeple hastaların mümkün olduğunda az sarımsak tüketmeleri tavsiye edilir. Hastalık kişinin bünyesini ve bağışıklığını zayıflattığından dolayı, hastanın meyve ve sebze tüketimini arttırması ve gerekirse ek bir güç takviyesi alması gerekebilir. Bu dönemde hastanın bağışıklık sistemini güçlü ve kuvvetli tutması büyük önem taşımaktadır. Zona ağrılarına iyi gelen kesin bir yöntem yoktur. Bazı bitkisel yöntemlerin etkileri kişiden kişiye göre değişebilir. Zona hastalığına iyi gelen besinlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir;
- Kuşburnu,
- Zerdeçal,
- Bal,
- Beyaz Lahana,
- Aloevera
Kuşburnu tohumları veya meyvesi ile yapılan çaylar vücuda dinlik verirken aynı zamanda hastalığında etkilerini azaltmaktadır. Tamamen bir tedavi söz konusu değildir, fakat hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Zerdeçal, su içerisine bir miktar konularak her sabah ve her akşam tüketilebilir. Bu tüketim sayesinde hastanın acılarında ve ağrılarında hafifleme olacaktır. Bal, kişiye enerji ve güç vereceğinden dolayı hastalık esnasında kullanılabilir. Bunun yanı sıra lahananın püre haline getirilip yara olan bölgeye bir bez veya tülbent yardımı ile sarılması yaraların sebep olduğu acıyı dindirecektir. Aynı zamanda aloevera bitkisi de yatıştırıcı etkisinden ötürü yaraların sebep olduğu acıyı hafifletecektir.
Tedavi Yöntemleri
Zona zoster hastalığı tedavisinde krem kullanılmaktadır. Krem ile tedavinin yanıt vermediği durumlarda tablet ilaç ile devam edilebilir. Çok nadir de olsa iğne tedavisine de başvurulması gerekebilmektedir. Tedavi aşamasında en önemli olan nokta kremlerin düzenli kullanımıdır. Aynı zamanda doktor öneri olmadan ve doktor teşhisi olmadan hiç bir krem kullanılmamalıdır. Deri hastalıkları birbirlerine benzeyebilir ve kişinin zaman zaman yanılmasına sebep olabilir. Bu sebeple hastalıktan şüphelenildiği anda acil bir şekilde doktora gitmek gerekir. Daha sonrasında doktorun uygun gördüğü tedavi yöntemi hastaya uygulanır. Kremler genellikle hastalık belirtileri başladıktan hemen sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Zona hastalığı çok ileri seviyelere ulaşmadan tedavi edilmelidir. Aksi takdirde iç organları ve bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Hastalığın tedavisi esnasında kişinin beslenme düzenine de son derece dikkat etmesi büyük bir önem taşımaktadır. Hastalık virütik bir durum olduğundan dolayı kişinin bağışıklık sistemine zarar verebilir ve hasta güçsüz düşebilir. Bu durumun yaşanmaması adına tedavi süresince hastanın dinlenmesi ve beslenmesine de özen göstermesi gerekmektedir. Mümkün olduğunca sağlıklı besinler tüketilmelidir. Hastalık tedavi edildikten sonra vücutta herhangi bir iz kalmaz ve yaralar tamamen yok olur. Hastalık bulaşıcı değildir. Fakat bazı istisnai durumlarda, bu rahatsızlığa uygun alt yapısı olan bireylere bulaşabilir.