Cilt Hastalıkların Nedenleri
Tedavi Yöntemleri ve Bakımı

Su Çiçeği Hastalığında Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Su çiçeği sıklıkla çocukluk döneminde içi su dolu kabarcıklar ve kaşıntı ile birlikte ortaya çıkan viral bir enfeksiyon türüdür. Belirtiler farklı yaş gruplarında farklı şekillerde görülebilir.

Su Çiçeği Hastalığına Genel Bakış 

Su Çiçeği Hastalığı ve Yüksek Ateş

Su çiçeği hastalığı Varicella virüsünün insanlara bulaşması ile birlikte ortaya çıkan döküntülü bir cilt enfeksiyonudur. Genellikle çocukluk dönemine has bir hastalık olduğu düşünülse de her yaştan insan su çiçeğine yakalanabilir. Kanser ve HIV gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklarda ise yeniden tekrar edebilir. Çocukluk döneminde belirtileri daha hafif olmakla birlikte yetişkinlik döneminde hastalık ağır seyirli bir yapıya sahiptir. Virüsün kuluçka süresi 10 ile 21 gün arasında değişmektedir. 

Ülkemizde hastalığa karşı korunma tedavileri sağlık ocakları tarafından ücretsiz olarak uygulanmaktadır. 1 yaş ve 4 yaş civarında yapılan Varisella aşısı hastalığa karşı uzun süreli koruma sağlar. 

Belirtileri 

Su çiçeği virüsü bağışıklık sisteminin direncine bağlı olarak vücuda bulaştıktan sonra 10 ile 21 gün arasında değişen bir süreç içerisinde enfeksiyon belirtilerini göstermeye başlar. İçi su dolu, döküntülü kabarcıklar görülmeden önce yüksek ateş ve kırgınlık hali gözlenebilir. Yüksek ateş hastalık boyunca aralıkla devam edebileceği gibi kabarcıklar ortaya çıkmaya başladığında kendiliğinden kaybolabilir. 

Döküntüler ortaya çıkmadan önce görülen belirtilerden bazıları şöyledir

  • Ateş,
  • Baş ağrısı,
  • Yorgunluk hali, 
  • İştah kaybı.

Döküntüler başladıktan sonra ise belirtiler 3 aşama halinde değişmektedir. Birinci aşamada cilt üzerinde papül adı verilen pembe ve kırmızı yumrular oluşur. İkinci aşamada yumrular kesecik adı verilen küçük sıvı dolu kabarcıklara dönüşür. Üçünce son aşamada ise içi sıvı dolu kabarcıklar çatlayarak kabuklanmaya başlar. Bu süreçte kaşıntı, yanma hissi ve döküntülerin etrafında bölgesel ateş görülebilir. Döküntüler enfeksiyonun bulaşmasına neden olabileceğinden bu dönem içerisinde hastanın izole edilmiş bir odada istirahat etmesi doğru olacaktır. Tüm döküntüler geçene kadar hastalık bulaşıcı olma özelliğini korur. Ayrıca, ikinci ve üçüncü dönemde kabuklanma ile birlikte açık yaralar oluşacağından bakteriyel cilt hastalıkları ortaya çıkabilir. Bu yüzden kabarcıkların tahriş ve tahrip edilmemesi gerekmektedir. Tahrip edilen yüzey daha sonra kalıcı iz bırakabilir. 

12 yaşından küçük çocuklarda yüksek ateş tehlikeli olabilir.

Döküntüler ortaya çıktıktan sonra görülen belirtilerden bazıları şöyle sayılabilir

  • Döküntüler etrafında bölgesel ateşlenme, 
  • Kusma, 
  • Baş dönmesi, 
  • Kas koordinasyon bozukluğu, 
  • Oryantasyon bozukluğu,
  • Boyun tutulması, 
  • Nefes darlığı,
  • Kalp ritim hızında değişmeler, 
  • Titreme nöbetleri, 
  • Öksürük, 
  • Üşüme, 
  • Cilt yumuşak dokuları ve eklemler üzerinde sepsis. 

Yukarıda sayılan belirtiler her hastayı farklı şekillerde etkiler. 50 yaşından büyük kişiler ve 6 aydan küçük bebeklerde tüm belirtilerin ortaya çıkması halinde doktorunuz hastane gözetimi isteyebilir. 

Tedavi Yöntemleri 

Su çiçeği hastalığında 2 farklı tür tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlar aşı yoluyla korunma tedavisi ve hastalık sonrası tedaviler olarak sayılabilir. Hastalık sonrası tedavilerde; 

  • Kaşıntıyı azaltmak için antihistaminikler, 
  • Ateş düşürücüler,
  • ve Asiklovir türü antiviral kremler reçete edilmektedir. 

Bunun dışında belirtilerin çok ağır seyirli olmadığı durumlarda hastalığın normal seyrinde devam etmesine izin verilir. Su çiçeği yaklaşık 3 hafta kadar devam eder. Bu süreçte bol sıvı tüketimi virüslerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Bağışıklığı yükselten vitamin ve mineraller açısından zengin bir diyet hastalığın daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. 

Ateş düşürücü reçete edilirken doktorunuz yaşınızı ve hastalığın hangi belirtilerini gösterdiğini göz önüne alacağından doktorunuz tarafından verilmeyen hiçbir ateş düşürücü ilacı kullanmayınız. 

Su çiçeği sırasında aspirin alınması halinde Reye Sendromu adı verilen beyin ve karaciğeri olumsuz etkileyen bir hastalık oluşmaktadır. Bu yüzden doktorunuzun uygun gördüğü ilaçlar haricinde ateş düşürmek ve ağrıyı kesmek amacıyla aspirin kullanmayınız. 

Kaşıntıyı azaltmak için ev yapımı krem tarifi;

İhtiyacınız olan malzemeler; İnce bir şekilde öğütülmüş ve herhangi bir şekilde pişirilmemiş bir çorba kasesi yulaf ezmesi, ılık su ve bir tatlı kaşığı kabartma tozu

Hazırlama ve kullanım şekli; Malzemeleri ılık su ile krem kıvamına gelene kadar hafif hafif karıştırınız. Daha sonra lezyon görülen bölgelere ince bir tabaka halinde yumuşak hareketlerle sürünüz. Kaşıntı geçtikten sonra pamuklu bez ve ılık su ile temizleyiniz. 

Kullanım süresi; Kaşıntının çok olduğu zamanlardan günde 2 defa kullanılabilir. 

Olası yan etkiler; Kabartma tozu fazla kullanıldığında ciltte yanma ve kaşıntı yapabilir. Bu yüzden kabartma tozunu kullanırken verilen ölçüden daha fazla kullanmayınız. 

 

 




Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...

Yorum ekle