Sedef Hastalığı İçin İğne Tedavisi ve Uygulama Yöntemleri
Sedef hastalığı tedavisi esnasında hedeflenen asıl amaç, hastalığın oluşturduğu belirtileri en aza indirgemek ve hastanın bu belirtilerden en düşük oranda etkilenmesini sağlamaktır.
Sedef Hastalığı İğne Tedavisi Ne Zaman Yapılır?
Günümüzde sedef hastalığının tedavisi için 5 farklı biyolojik ilaç üretilmiştir. Bu ilaçlar, piyasada oldukça yüksek ücretlere tabi tutularak hastalara satılmaktadır. Bu ilaçların tedavi esnasındaki etkisi ise %75 oranında başarılı bulunmuştur. Bu biyolojik ilaçlar, hastaya iğne aracılığı ile enjekte edilmektedir. Her bireyin vücudunda T adı verilen bir virüs bulunmaktadır. T hücreleri, normal şartlarda vücuda giren yabancı ve zararlı virüsleri tespit edip yok etmek ile görevlidirler. Fakat, sedef hastalığına uygun zemini olan bireylerde bu T hücreleri kişinin derisine ulaşarak cildine zarar vermeye başlar. Sonuç olarak vücut, daha fazla T hücresi üretmeye başlar ve bu durum da sedef hastalığının belirti ve rahatsızlıklarının artmasına sebep olur. Biyolojik ilaçlar bu aşamada tedavi için tercih edilmektedir.
Günümüzde üretilmiş olan biyolojik ilaçlar, T hücrelerinin azalmasına sebebiyet verir ve hasta bu süreçte büyük bir rahatlama yaşar. Böylece sedef hastalığının kronikleşmesi engellenmiş oluyor. Bu ilaçlar ”Anti TNF” ilaçları olarak adlandırılıyor ve piyasaya bu şekilde sürülüyor.
Uygulama Aşamaları
Biyolojik ilaçların sedef hastalarına uygulanabilmesi için önce gerekli kontrollerden geçilmiş olması gerekir. Daha sonrasında doktor kontrolünde bu ilaçların kullanımına başlanır. İlaçlar doktor tarafından serum ile verilebilir veya hasta kendisine bir iğne yardımı ile enjekte edebilir. Bu durum tamamen hastanın imkan ve tercihlerine dayalı olarak belirlenmektedir. Sedef hastaları için önerilen tüm iğneler reçete ile alınmaktadır. Hastalar, bu ürünleri eczaneden kendileri temin edememektedirler. Aynı zamanda bu iğnelerin fiyatlarının da oldukça yüksek olduğunu belirtmek gerekir. Devlet, iğnelerin ücretlerini bazı hastalar için karşılamaktadır. Fakat bunun için de bazı şartlar vardır. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Krem ve diğer ilaç tiplerinin hastada olumlu sonuç vermemiş olması,
- Hastanın diğer kullandığı tüm ilaçlardan dolayı yan etkiler yaşıyor olması ve bunun kanıtlanmış olması,
- Puva tedavisinin hastada başarısız olmuş olması
Bu şartları sağlayan bir hastanın tüm iğne masrafları devlet tarafından karşılanabilir. Bu şartları sağlamayan hastalar, iğne ücretlerini kendileri karşılamak durumundadırlar. Fakat kişinin hastalığı henüz kronikleşmemiş ise bu tedavi yöntemi hasta üzerinde son derece etkili olabilmektedir. İğneler, hastanın durumuna bağlı olarak belirli aralıklar ile uygulanıyor. İlaçlar serum şeklinde verildiğinde yaklaşık oalrak 3 ayda bir olacak şekilde uygulanıyor. Fakat iğne ile uygulandığında hastanın durumunun ciddiyetine bağlı olarak 15 günde bir veya 3 ayda bir olacak şekilde uygulanabiliyor. Belli bir noktadan sonra hastada, ilaca karşı bir bağışıklık oluşabiliyor. Bu durumda diğer ilaca geçmek gerekiyor. Şuanda günümüzde 5 adet biyolojik ilaç var ve bunun yanı sıra halen çalışmaları süren 6 adet biyolojik ilaç daha var. Bu sebeple hastaların avantajları da oldukça fazla denebilir. Vücut, bir ilaca karşı direnç oluşturduğunda -ki bu uzun bir süre sonra olur- hasta diğer ilaca geçer ve aynı şekilde uygulamalarına devam eder. Hastanın durumuna bağlı olarak iğnelerin ne sıklık ile uygulanması gerektiğine doktor karar verecektir.
İyileşme Süreci
Hastalarda, iğne kullanımının ardından %75 ile %90 arasında başarı oranı gözlemlenmiştir. İlaçların asıl amacı sedef hastalığının etkilerini azaltmaktır. Sedef hastalığı, tekrar eden bir hastalık olarak bilinmektedir. Bu sebeple tamamen kesin tedavi edilmesi mümkün olmayabilir. Kesin tedavi edildiğini düşünülse dahi hastalık daha sonra tekrar ortaya çıkabilir. Bu sebeple bu tip ilaç ve iğnelerin kullanımlarının sürekli olması son derece önemlidir. Hasta, ilaçları bıraktıktan sonra tekrar aynı risk altına girecektir.
İyileşme sürecinde, kullanılan ilaçların yanı sıra herhangi bir diyet yapmaya gerek yoktur. Hastanın ilaçlarını doktorun belirlediği düzenli aralıklar ile kullanması ve aksatmaması gerekmektedir. Bir süre sonra hasta, vücudundaki yara benzeri kızarıklıkların giderildiğini ve yavaş yavaş cildinin normale dönüp hastalığın nüksetmediğini görecektir. Aynı zamanda aşırı kilosu olan bireylerin sedef riskini daha çok barındırdıkları unutulmamalıdır. Hastalık için özel bir diyet olmamasına rağmen, kilolu bireylerin yedikleri konusunda daha dikkatli olmaları ve mümkünse kilo vermeleri, iyileşme sürecinin daha başarılı geçmesine yardımcı olacaktır.
İyileşme ve ilaç kullanım sürecinde hasta 3 ayda bir düzenli olarak kontrollere girmek durumundadır. Bçylece iğnelerin, hasta üzerinde herhangi bir yan etkisi olup olmadığı test edilir. İlaçların kullanımına başlanmadan önce hastaya çeşitli testler yapılır ve bu iğneyi kullanmaya uygun olup olmadığı da kontrol edilir.