Cilt Hastalıkların Nedenleri
Tedavi Yöntemleri ve Bakımı

Su Çiçeği Hastalığında Anne Sütünün Faydaları

Yapılan çalışmalar anne sütü içinde yer alan antikor ve proteinlerin bebekler için doğal bir koruyucu görevi üstlendiğini ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

Anne Sütünün Su Çiçeği Üzerindeki Etkileri 

Anne sütü, su çiçeğine karşı pasif koruma sağlar. 

Su çiçeği, çocukluk döneminde yaygın olarak görülen viral enfeksiyonlardan biridir. Oldukça bulaşıcı bir yapıya sahip olduğundan temas ve hava yoluyla yayılabilir. Belirtileri arasında yüksek ateş, yorgunluk, iştah kaybı, cilt yüzeyinde kaşıntılı ve ağrılı kabarcıklar yer alır. 1980’den önce aşı yöntemi yaygın olmadığından ölümlere sebep olan hastalık 90’lı yıllarda sağlık ocaklarında ücretsiz Varisella aşısının uygulamaya geçmesi ile birlikte önemli ölçüde azalmıştır. Bununla birlikte yakın dönemde anne sütüne yönelik araştırmalar da hastalıkla ilgili yeni bilgilerin gün ışığına çıkmasını sağlamıştır. 

Anne sütünün bebek sağlığı ve gelişimi açısından önemi herkes tarafından bilinmektedir. Amerikan Pediatri Akademisi Emzirme Bölümünün 2012 yılında Pediatri dergisinde yayınlanan bir makalesi de anne sütünün pasif aşı olarak viral enfeksiyonlarda etkili olduğunu göstermiştir. Yayınlanan çalışmada ilk 6 ay anne sütü ile beslenen bebeklerin su çiçeği ile birlikte, hepatit A, hepatit B, hepatit C ve kızamıkçık hastalıklarına karşı immün dirençlerinin daha güçlü olduğu gözlenmiştir. 

Su çiçeği hastalığında anne sütünün hastalığın ilk evresi olan 5 gün ve son evresindeki 3 gün içerisinde varisella virüsüne karşı daha aktif olduğu da ortaya çıkarılmıştır.

 Geçmiş yıllarda anne su çiçeği geçirmişse, sütü içindeki antikorlar pasif aşılama etkisi göstermektedir. Pasif aşılama bebeği tamamen hastalıktan koruyamaz ama hastalık süresinin kısalmasına yardımcı olur. 

Emziren anneler su çiçeği geçiriyorsa virüs, süt ile bebeğe bulaşmaz ama göğüs üzerindeki döküntüler ve cilt teması ile bulaşabilir. Bu yüzden annenin su çiçeği geçirdiği durumlarda emzirmeye ara vermesi ve çocukla aynı ortamda bulunmaması gerekmektedir.  

Hastalığı Önleme ve Korunma Yöntemleri 

Su çiçeği çocukluk dönemi hastalığı olarak biliniyor olsa da her yaştan insan su çiçeğine yakalanabilir. Hastalığa neden olan Varisella virüsü bir defa vücuda girdikten sonra tamamen vücuttan atılamaz ve kişinin hayatı boyunca sinirleri arasında gizlenerek bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde yeniden ortaya çıkar. Hastalığın tekrar eden türleri Zona olarak adlandırılmaktadır. 

Virüs vücuttan tam anlamıyla temizlenemediğinden geçmiş yıllarda su çiçeği hastalığı geçiren annelerin sütünde Varisella virüsü uyku halinde bebeğe geçer. Sindirim sisteminden vücuda yayılamadığı için vücuttan dışarı atılır. Bu durum pasif aşılama olarak adlandırılmaktadır. Fakat pasif aşılama olarak adlandırılan bu durum tam bir koruma sağlamaz. Sadece bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın ortaya çıktığı dönemlerde semptomların daha hafif atlatılmasına yardımcı olur. 

Doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca anne sütüne devam edilmesi bebeğin hastalıklara karşı immün direncini arttırır. 

Günümüzde hastalığı önleme ve korunma tedavileri devlet hastaneleri, sağlık ocakları ve dispanserler tarafından ücretsiz olarak uygulanır. Aşıların ciddiye alınmadığı durumlarda ise aşısız çocuklar hastalığa yakalandığında aşılı çocuklar için de hastalık riski oluşturmaktadır. Bu yüzden doğum sonrası sağlık kontrolleri aksatılmamalı ve aşı takvimine uygun olarak çocukların düzenli aşıları yaptırılmalıdır. 

Varisella aşısı 12. ay ve 1 buçuk yaş civarında iki doz olarak sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapılmaktadır. 

Tedavi Süreci 

Günümüzde halk sağlığını koruma çalışmaları kapsamında sağlık ocaklarında ücretsiz aşı uygulaması yapılması hastalığın halk kitlelerinde görülme oranını düşürmüştür. Hastalığın ortaya çıktığı durumlarda bulaşıcı yapılı olduğundan kişi izole bir odada bol bol istirahat etmelidir.

1 yaş civarında görülen su çiçeğinde anne sütü virüsün vücuttan temizlenmesine yardımcı olur. Bu yüzden bebek düzenli aralıklar ile anne sütüyle beslenmelidir. 

Hastalık sonrası tedaviler genellikle belirtilerin şiddetini azaltmaya yönelik olarak uygulanır ve hastalığın normal seyrinde devam etmesine izin verilir. Kaşıntıyı azaltan antihistaminik losyon ve kremler ile yüksek ateş varlığında ateş düşürücü şurup ve fitil reçete edilebilir. Ayrıca daha şiddetli durumlarda anti viral kremler ile asiklovir merhem doktor kontrolünde uygulanır. 

Bu süreçte bol bol su içmek, vitamin ve mineraller bakımından zengin çorba ve püreler ile beslenmek bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. 

Su çiçeği döküntüleri bulaşıcı yapılı olduğundan hastanın günlük olarak kullandığı çarşaf ve yastık kılıfları değiştirilmeli ve kaynatılmalıdır. Su çiçeği lezyonlarını kaşımak cilt enfeksiyonlarına ve kalıcı izlere neden olabilir. Özellikle bebeklerde kaşıntıyı azaltan krem ve losyonlar doktorun uygun gördüğü dozlarda ve düzenli olarak kullanılmalıdır. 




1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (toplam 1 oy, ortalama: 5,00 en yüksek 5)
Loading...

Yorum ekle